Adat, muhasebe alanında kullanılan yüzlerce terimden biri olarak öne çıkar. Sermaye şirketlerinde, şirket ortaklarının ortaklar cari hesabından çekmeleri durumunda KDV ve faiz hesaplanması gerekmektedir. Bunun yapılabilmesi için de adatlandırma yapılması gerekir. Peki adat nedir?
Adat Nedir?
Faiz hesaplamaları için kullanılan bir terim olan Adat faizin gün sayısı ile birlikte hesaplanması işlemidir. Cari hesaplar üzerinden çekimler yapılması için şirket ortakları KDV ve faiz hesaplamaları yapmaktadır. Bu şekilde şirket ortakları yapılmış olan çekim ile birlikte ne kadar faiz işleneceğini gün sayısı ya da benzer bir takım durumlara göre ele almaktadır.
Adat Nasıl Hesaplanır?
Adat değeri, faiz oranında sabit bölenine bölünür ve bu sayede faiz hesaplanır.
Sabit bölen; alacaklı hesapları için yıl 365 gün alınacak şekilde, borçlu hesaplarında ise yıl 360 gün alınacak şekilde kabul edilir ve bunun 100 ile çarpımının faize kıyasla bölümü gerçekleştirilerek hesaplanır. Yani adat hesabı,
Sabit bölen = (365 ya da 360 x 100) / Faiz oranı şeklindedir.
Adat Hesaplanmazsa Ne Olur?
Adat hesaplamanın temel amacı, gelir dengesini sağlamak ve ihtiyaç fazlası paranın faizini ödemektir. Dolayısıyla bu faizin hesaplanmadığının tespit edilmesi durumunda mükellefler vergi denetiminde sorun yaşayabilir.
Zirve Masaüstü Programında Adat Nasıl Muhasebeleştirilir?
Zirve Masaüstü programında adat hesaplaması ve muhasebeleştirme işlemleri için sırasıyla “Genel Muhasebe” , “Muavin” ve “Adat” adımları takip edilir.
Açılan sayfada “Adat Hesaplatılacak Ana Hesap Kodu”, “Adat Tarihi”, “Azamı Bakiye” ve “Faiz Oranı%” alanları doldurularak “Adat Hesapla(F7)” butonuna tıklanır.
“Adat Hesapla” butonuna tıklanmasıyla toplam tutar “Hesaplanan Toplam Adat” alanında görünecektir.
Muhasebe Fişi oluşturabilmek için “Hesap Kodu (Borç)” ve “Hesap Kodu(Alacak)” alanlarına ilgili muhasebe hesap kodları tanımlanarak “Adat Fişi Kes (ALT+ F)” butonuna tıklanır.
“Yazdır” butonuna tıklanarak adat hesaplaması yazdırılabilir.
Kesilen muhasebe fişi “Fiş İşlemleri” sayfasında bu şekilde görüntülenecektir.
Keyifli kullanımlar dileriz.
Adat Faizi Hesaplamanın Önemi Nedir?
Adat faizi hesaplamanın önemini anlatmak için, kasa hesabı ile ortaklardan alacaklar hesabı arasında bir gelir farklılığı olduğunu ele alalım. Fakat bir faiz gelirinin de söz konusu olmadığını düşünelim. Böyle bir durumda işletmenin kasasındaki fazla miktarlar kabul edilebilir değildir. Şirketin bünyesinde bulunuyor olması gereken paranın, ortaklarca kullanıldığı ve alacaklar hesabında faiz işletilmediği sonucuna ulaşılır.
Böyle bir durumda alacaklar hesabında faiz işletiliyor ve KDV uygulanıyor olması gerekmektedir. Çünkü borç vermek bir hizmettir. Maliye tarafı, böyle bir uyuşmazlık halinde faiz işletildiğine yönelik bir tablo görmek isteyecektir. Faiz işletilmemesinin veya KDV uygulanmamasının tespit edilmesi halinde, mükelleflere cezalar gelebilir. Mevzubahis risklere karşı mükelleflerin adat hesaplaması yapmaları oldukça önemlidir.
Adat ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Adat faizi ve hesaplamasıyla ilgili sıkça sorulan sorulardan bazılarının cevaplarını sizin için derledik.
Adat faiz gideri nedir?
Adat faiz gideri, özellikle çok ortaklı işletmelerin kasalarında bulunan ihtiyaç fazlası para için ödedikleri faizdir.
Adat faturası kime kesilir?
Adat faturası, şirket kasasından para çeken işletme ortaklarına, bu durumu bir finansal hizmet olarak göstermek için düzenlenir.
Adat faiz faturası gider yazılır mı?
Adat faizi yöntemi ile elde edilen faiz gideri, kanunen kabul edilmeyen gider sınıfındadır. Ancak nazım hesaplarda takip edilebilir.
Adat işlemlerinde hangi faiz oranı kullanılır?
Adat faiz oranı; şirketin banka kredileri karşılığında borçlandığı tutara uygulanan faiz oranı baz alınarak hesaplanır. Şirketin borcunun olmadığı durumda Merkez Bankası’nın uyguladığı Reeskont Faiz Oranı baz alınır.
Adat faizi KDV indirilir mi?
3065 Sayılı KDV Kanunu’na göre, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabidir. Bu kapsamda, mal teslimi veya hizmet ifası ile vergiyi doğuran olay gerçekleşir ve vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi gelirler KDV matrahına dahil edilir. Şirket ile ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri finansman hizmeti olarak değerlendirilir ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak adat faiz tutarları KDV’ye tabi olur. Ayrıca, kurumlarla ilişkili kişiler arasındaki ticari faaliyetlerin örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi, KDV açısından işlemin finansman temin hizmeti olma durumunu değiştirmez.